İstanbul'un Yeni Ulaşım Arter: Kilyos Tüneli 

İstanbul, sürekli büyüyen ve gelişen dinamik yapısıyla, ulaşım altyapısında da yenilikçi çözümlere ihtiyaç duyan bir metropol. Şehrin trafik yoğunluğunu azaltmak, ulaşım sürelerini kısaltmak ve stratejik noktalar arasındaki bağlantıyı güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen dev projelerden biri de Sarıyer-Kilyos Tüneli. Yapımı devam eden bu tünel, tamamlandığında sadece iki yakayı birleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda İstanbul'un kuzey bölgelerinin geleceğine açılan bir kapı olacak.

Bu blog yazısında, yapım aşamasındaki Kilyos Tüneli projesini tüm detaylarıyla ele alacak, teknik özelliklerinden ekonomik ve çevresel faydalarına kadar merak edilen her şeyi sizler için derledik.

Projeye Genel Bakış: Rakamlarla Kilyos Tüneli

Mayıs 2022'de yapımına başlanan ve 2026 yılında hizmete açılması planlanan Sarıyer-Kilyos Tüneli, İstanbul'un ulaşım ağına önemli bir katkı sunmaya hazırlanıyor. Proje, Sarıyer Çayırbaşı'ndan başlayarak Kuzey Marmara Otoyolu'nun (KMO) Uskumruköy Kavşağı'na bağlanacak şekilde tasarlandı. Bu entegrasyon, özellikle Maslak ve Levent gibi iş merkezlerinden İstanbul Havalimanı'na ve KMO'ya kesintisiz bir erişim sağlayacak.

Projenin temel teknik özellikleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:

İleri Teknoloji: TBM ve NATM Yöntemleri Bir Arada

Kilyos Tüneli'nin inşasında, modern tünelcilik teknolojisinin iki önemli yöntemi bir arada kullanılıyor. Projenin yaklaşık %62'lik kısmı, Tünel Açma Makinesi (TBM) adı verilen devasa

mekanizmalarla kazılırken, %38'lik bölümü ise Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu (NATM) ile, yani geleneksel delme-patlatma yöntemiyle inşa ediliyor.

"Tünelimizin yapımını en kısa sürede tamamlamak için hem Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu yani NATM ile delme, patlatma şeklinde hem de bugün çalışmalarını başlatacağımız tünel açma makinası yani TBM yöntemlerini kullanıyoruz." - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu 

Projede kullanılan TBM, 13,65 metrelik kazı çapıyla Türkiye'de bugüne kadar kullanılan en büyük üçüncü tünel açma makinesi olma özelliğini taşıyor. Yaklaşık 3.400 ton ağırlığındaki bu devasa makine, tünel kazısını hızlandırırken aynı zamanda çevresel etkileri ve yüzeydeki yapılaşmaya olan rahatsızlığı en aza indiriyor.

Ekonomik ve Sosyal Faydalar: Zamandan ve Yakıttan Büyük Tasarruf

Kilyos Tüneli tamamlandığında, İstanbul trafiğine adeta bir nefes aldıracak. Projenin en somut faydalarından biri, seyahat sürelerinde yaşanacak dramatik düşüş olacak. Mevcut güzergah üzerinden 35 dakikayı bulan Sarıyer-Kilyos arası seyahat süresi, tünelin hizmete girmesiyle sadece 5 dakikaya inecek. Bu, günde on binlerce sürücü için önemli bir zaman kazanımı anlamına geliyor.

Bu zaman tasarrufunun yanı sıra, projenin ekonomik katkıları da dikkat çekici. Yapılan hesaplamalara göre, tünel sayesinde yıllık bazda;

•1,7 milyar TL zamandan,

•400 milyon TL akaryakıttan

olmak üzere toplamda 2,1 milyar TL tasarruf sağlanması hedefleniyor [2]. Ayrıca, trafik sıkışıklığının azalması ve daha akıcı bir trafik akışı sayesinde yıllık 32 bin ton karbon emisyonu salınımının da önüne geçilecek. Bu da projenin çevresel sürdürülebilirliğe yaptığı önemli bir katkı olarak öne çıkıyor.

Stratejik Bir Koridor: Deprem ve Afet Anında Hayati Rol

Kilyos Tüneli, sadece günlük ulaşımı kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda İstanbul için hayati bir stratejik öneme de sahip. Olası bir büyük deprem veya afet durumunda, Kuzey Marmara Otoyolu'nun bir "tahliye yolu" olarak kullanılması planlanıyor. Kilyos Tüneli, şehrin yoğun nüfuslu merkezi bölgelerinden bu tahliye koridoruna en hızlı ve güvenli erişimi sağlayacak kritik bir bağlantı noktası olacak. Bu sayede, acil durum ekiplerinin bölgelere intikali hızlanacak ve tahliye operasyonları daha etkin bir şekilde yürütülebilecek.

Sonuç: İstanbul'un Geleceğine Yapılan Yatırım

Sarıyer-Kilyos Tüneli, mühendislik başarısının ötesinde, İstanbul'un geleceğine yapılan akıllıca bir yatırım olarak değerlendirilmeli. Proje tamamlandığında;

•Ulaşım kolaylaşacak, seyahat süreleri kısalacak.

•Ekonomik tasarruf sağlanacak, ülke ekonomisine katkı sunulacak.

•Çevresel kirlilik azalacak, daha yeşil bir İstanbul'a destek olunacak.

•Afet anında stratejik bir tahliye koridoru işlevi görecek.

•Kuzeydeki yerleşim bölgelerinin şehir merkezine entegrasyonu güçlenecek.

Yapımı hızla devam eden Kilyos Tüneli, 2026 yılında hizmete girdiğinde, İstanbul'un ulaşım haritasını yeniden şekillendirecek ve milyonlarca İstanbullunun hayatına doğrudan dokunacak bir mega proje olarak tarihe geçecek.